evet, evet biliyorum, isim Türkçe değil. aslen çiğ lahana salatası demeliydim. ama bazen İngilizce isimler hayatı çok kolaylaştırıyor. Kantin’de tahtaya yazdığımız herşeyin Türkçe olmasında ısrarcıyım. hayatımın zorluklarından bir yemeklere isim bulmak. öyle böyle bir şekilde idare ediyoruz. ama yine de bazen, bazı kelimelerde İngilizce’yi kullanıyorum, “pie” gibi, “coleslaw” gibi. var öyle bir kaç tane. mutlu olduğumdan değil, ama öyle.
şimdi sadede gelelim.
bu, daha doğrusu bir benzerini, fikri, son 2-3 hafta içinde yabancı bir yemek dergisinde görmüştüm. reçeteyi, tabii ki okumamıştım, ama fikir aklımda kalmış. pancarlı koyu renkli bir coleslaw. sonra lokantada mönüye koydum. “bari reçetesine bakıyım bir numara var mı?” diye dönenip o dergiyi aradım. yok. elimin altındaki hiç bir dergide öyle bir tarif yok. hayal mi gördüm? tabii hayır, ama yeterince de dikkat etmemişim anlaşılan, hangi-dergi-ne-nerede diye.
neyse.
mühim olan fikirdi. coleslaw pancarlıydı ve klasik versiyonları gibi mayonezli değildi.
hazırlık:
- lahanayı ince kıyım doğradık.
- havuçlar kibritten ince, kerevizle neredeyse kibrit, mandolinden geçti.
- Brüksel lahanaları bıçak sırtı halkalandı.
- elmalar seçildi, yıkandı. kütür Amasya elmaları.
- ceviz bal ve paprika ile halvet oldu.
- sos yaptık: bal, tuz, değirmen karabiber, sarımsak, sirke, Ayvalık sızma.
- nar taneledik.
- nane ve taze kişniş yaprakladık.
- en son olarak da pancarlar soyulup, ince ince mandolinden kibritten ince hazırlandı.
- bütün bu hazırlığı bir kenara koyduk servis için. ayrı ayrı kaplarda. kerevizleri unlu limonlu suya bastık, şöyle üstünü örttü-örtmedi. tabii herşeye ıslak kağıt, kurumasın diye.
servis:
- lahanayı biraz tuz ve sirkeyle ovduk-karıştırdık.
- pancara tamamen başka bir kapta aynı muamele.
- lahanalara kereviz, havuç ve Brüksel lahanalarını kattık. tabii elma ve cevizi de.
- sosladık. karıştırdık.
- nane ve kişniş yapraklarını kattık.
- pancarı da katıp, karıştırınca tamam oldu. ancak karıştırırken dikkatli olmak, eli hafif tutmak lazım.
- tabağa yerleştirdik, nar teneleri serpiştirdik, biraz daha da yaprak. tamam oldu.
Semsa hanim bazi(cogu) tariflerinizde olculer yok..
Nasil yapacagiz?
Kevser Hanım,
Neredeyse hiç bir tarifte yok. Ama bu da bu blogun tarzı. 1-e-1 tarifler vermek değil amacım, yemek yapmanın bende uyandırdığı heyecanı aktarmak, eğer becerebiliyorsam okuyucuda bir his yaratmak, bir ilham uyandırmak. Kelime kelime uygulansın değil de, bir fikir versin. Gerisi kolay diye düşünüyorum.
Şemsa